oynatmış

oynatmış
τρελαμένος, σαλταρισμένος

Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • fenik — is., ği, esk., Alm. Pfennig 1) Alman markının yüzde biri Ömrü boyunca fenik bahşiş almamış postacı, adamın aklını oynatmış olmasından korktu. H. Taner 2) mec. Çok az para Birleşik Sözler asit fenik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayalbaz — is., esk., Ar. ḫayāl + Far. bāz Hayalci, hayalî Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir. S. Ayverdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temaşa — is., esk., Far. temāşā 1) Hoşlanarak bakma, seyretme Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. M. Ş. Esendal 2) Oyun, temsil, piyes, tiyatro Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iflas etmek — 1) bir kimse veya kuruluş için mahkeme kararıyla anaparasını yitirdiği açıklanmak, batmak Ayna ithal edermiş, sonra iflas etmiş, az buçuk oynatmış. S. F. Abasıyanık 2) mec. düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”